II. Mahmut saltanatında
yapılan yokedilme girişimlerinde yalnızca 23 yıl sonra 1849 da
tarikatın yine dikkate deger bir güce ulaştıgı kesindir. 19. yy.
ortasına doğru bektaşilik yalnızca yayılmakla kalmayıp yüksek
çevrelerde de etkinlik buluyordu.
Lucy Garnett’e göre (
mysticism and magic in Turkey, s 73)
Sultan Abdulmecit’in (
1839-1861) bir yasal eşi olan bezmi sultan bu yüksek konuma
yükselişini İstanbul yakınındaki Merdivenköy yakınındaki meşur
Bektaşi tekkesi zeminindeki “dilek taşı”nın üzerine çıkmasına
bağlamıştır. Bu taş Azbi Çavuş’un mezarının yanında durmaktadır. Ve
bektaşi anenelerinde üzerne çıkanın dilegi yerine getirme gücüne
sahiptir şeklinde anlatılır. Bu Bezmi Sultan yoluyla olsun yada
Bektaşi Birileri aracılığıyla olsun 1869 yılına doğru Bektaşiler
yönetimde kendi savunmalarını
güçlü olarak yapan etkileri olduğundan emin olmuşlardı.
19. Yy. da basılan Bektaşi
kitaplarının listesi çok ilginçtir. 1867 den başlayarak dikkate
deger ölçüde tam anlamıyla Bektaşi kitapları çıkar bu kitaplar
yönetimdekilerin koruması elde edilmedikçe çıkmasına asla izin
verilmecek kitaplardır.
1869 da Eşrefoğlu divanı
basılı olarak ortaya çıkar. Eşrefoğlu Bektaşiler arasında popüler
şairlerden biridir. Aynı yıl Nesimi de basılır. 1871 de
Firişteoğlunun büyük hurufi kitabı “Cavidan”ın Bektaşice
yorumunu yaptığı “Aşkname” çıkar. Aynı yıl Cafer-i Sadık’ın
Mehalat’ı ve Hacı Bektaş’ın “Makalat”ı “Vilayetname” adıyla
basılırlar.
İki yıl sonra istanbulun sünni
önderleri İshak Efendinin “Kaşif-ül Esrar’”yla Bektaşilere şiddetli
bir saldırı ile cevap verir. Aynı
yıl Bektaşi bakış açısıyla
başka bir Hurifi ktabı Virani Babanın Risalesi çıkar. 1876 da
Bektaşilerin dikkatli bir savunucusu ve temelde Kaşif-ül Esrar’a
bir cevap olan Mirat-ül Mekasit basılır. Birçok Bektaşi ,
Bektaşi fikirlerinin bu yasal basımının bizzat bir Bektaşi olan
Sultan Aziz’in annesi tarafından mümkün kılındığına inanırlar.
İddiaya göre “Vilayetname” ve
“Aşkname” 1871 de onun gizli korumasıyla ve 1876 da Kaşif-ül Esrar’a
cevap olarak çıkan “Mirat-ül Mekasit” ise onun parasıyla
basılmıştır. Bu özgün bir olay olsada 1869 –1876 yılları arasındaki
beklenmeyen halka açılma patlaması süresince geçerli kalır.
Abdülhamit’in tahta çıkmasının ardından Bektaşi yayınlarının
kesildigi ve Hamitin devrilmesinden sonra 1909 da Rıfkı Baba’nın
“Bektaşi Sırrı'nın çıktığı görülür.
Bunu 1911 de “Baktaşi Sırrı”na
bir cevap olan “Müdaafa”nın yayını izler. Aynı yıl Merdivenköy
tekkesinden “Mehmet Ali Hilmi Dedebaba”nın divanı basılır.