Bektaşilik akla gelince en çok
merak edilen ve karıştırılan konu her zaman için Alevilik ile
Bektaşilik arasında herhangi bir fark olup olmadığıdır.
Aslında Temel kavramlar açısından
bakıldığında Alevi ve Bektaşilerin bağlı olduğu bir çok temel dini
değer ve bunlardan başlıcaları Hz. Ali, Ehlibeyt, Hz. Pir Hünkar
Hacı Bektaş Veli ve Oniki imam sevgisi gibi değerler, Kerbela
konusunda yaşadıkları hüzün ve Hz. Hüseyin sevgisi tamamı ile
aynıdır.
Her iki düşünce de Tevella,
Teberra düşüncesine temelden bağlıdır.
Tevella; dostluk kurma, dost olma
anlamına gelmekte, Teberra ise; uzak durmak anlamını taşımakta ve
"Ehlibiyeti sevenleri sev, sevmeyenleri sevme" anlamında
kullanılmaktadır.
Her iki oluşum da yukarıda
saydığımız ortak noklararının dışında, Üçler, Yediler, Kırklar gibi
birçok dinsel simge ve isme saygı duyar ve gönülden inanır.
Aslında Bektaşi olan Pir Balım
Sultan, Yunus Emre, Karaca Ahmet, Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Pir
Sultan Abdal ve daha pek çok isim Aleviler tarafından da sevililir
ve Ulu kişi olarak ve bir Alevi olarak da görülürler.
Bunun yanı sıra toplumsal
davranış biçimi olarak; insancıl yaklaşım, insana verilen
değer, ibadet dilinde Öz-Türkçenin kullanımına dikkat edilmesi,
kadının toplum içindeki önemi gibi birçok özellikler iki düşüncede
de aynıdır.
Lakin daha önce birkaç yazıda
açıkladığımız üzere Bektaşilik bir tarikattir ve oluşumu bir okuldan
farksızdır.
Alevi olmak için Alevi bir ana ya
da Alevi bir babadan doğmuş olmak gerekirken, Aleviligin aksine
"Bektaşi doğulmaz Bektaşi olunur".
Ve Hatta Bir kişi nasip alıp
Bektaşi'lige katılmışsa, bu katılım “Hizmet Erkanı” ile yıllık
olarak tazelenmediği takdirde o kişinin Bektaşiliği bir anlamda
donar, ya da uykuya yatar.
Bir tasavvuf okulu, eğitim
sistemi gibi düşünürseniz, okulu bırakmış kişi durumuna düşer.
Bektaşilik sürekli olarak nasip
alan Can'ın egitim gördügü, hissel ve sezgisel bir takım
mertebelerden gerçek arif olma yolunda ilerlemeye çalıştığı, bir kez
girdikten sonra son nefesine kadar bu süreci takip etmek zorunda
olduğu, yoğun biçimde felsefe ve din bilgileri ile donanacagı bir
Tasavvuf okulu ve inanç sistemidir.
Bununla birlikte Bektaşilige
giriş bölümünde yazdığımız üzere Bektaşilik ;
başta İslamiyet olmak üzere bütün Asya dinleri ve felsefeleri,
Şamanlığı, Brehmenligi,
Budistliği, Zerdüştlüğü, Hulul ve Tenasühü, Yahudiligi,
Hristiyanlığı, Teslisi, Huufiliği, Babaigiligi, Batınılgi,
Caferiligi, Şiiligi, İmamiligi, Melamiligi, Ahiligi, Kızılbaşlığı,
Kalenderiligi, Hayderiligi ve daha bir çok görüş ve düşünüşleri
içeren, kendinde toplayan bir Syncretisme(açık seçik bir biçimde
tasarlanmadıkları halde, sanki birbirleriyle bağdaşıyormuş gibi
görünen düşünceleri ve savları bir araya getiren öğreti) dir.
Tüm bu özellikleri ile Bektaşilik
diger tüm inanç sistemlerinden tamamı ile ayrılmaktadır.