Bektaşi Nefesleri -I

 Saba Makamında Nefes
DÜYEK
(*****)

Aynı Güftenin Başka Bir Bestesi
Eviç Huzi Makamında Nefes
DÜYEK
1
Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi
2
Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer

Duyamazsın demedim mi
3
Çıkalım meydan yerine
Gidelim Ali seyrine
Çanü başı Hak yoluna
Koyamazsın demedim mi
4
Pir Sultan Ali şahımız
Hakka ulaşır rahımız
On iki imam penahımız
Uyamazsın demedim mi
 

 
Uşşak Makamında Nefes
RAKIS
1
Uyur idir uyardılar
Diriye saydılar bizi
Koyun olduk ses anladık
Sürüye saydılar bizi
2
Sürülüp kasaba gittik
Kanarayi mesken ettik
Canı Hakka teslim ettik
Ölüye saydılar bizi
3
Pir defterine yazıldık
Hak divanına dizildik
Bal olduk şerbet ezildi
Doluya saydılar bizi
4
Halimizi hâl eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her çiçekten bal eyledik
Arıya saydılar bizi
5
Pir Sultan’ım eder şunda
Çok keramet var insanda
O cihanda bu cihanda
Aliye saydılar bizi

 

 

Hicaz Makamında Nefes
DÜYEK
1
Bir araya gelse üç beş aşıklar
Anlar birbirlerin seyran ederler
Dönmez ikrarından kavli sadıklar
Muhabbet sırrını pinhan ederler
2
Olsaydım onların, dârında berdâr
Muhabbetlerile olduk tarümar
On iki koyunum on dört kuzum var
Gönül yaylâsında cevlân ederler
3
Dertli dertlerine düşenden beri
Gâhi geri gider gâhi ileri
Çağırsan münkiri gelmez içeri
Muhabbete kuru bühtan ederler
 

 

Hicaz Makamında Nefes
CURCUNA

Zümrei nacileriz bende olup Haydere
Şiri Huda Mürteza safşikenü safdere
Heybeti “Lâfeta”dan arzu sema titredi
Şiddet ile urunca pençeleri Haybere
Kalbi seliminde çün hubbu Ali olanlar
Verdi Hüseyn aşkına bakmadı canü sere
Rahı muhabbetinde mesti meyi aşkolur
Cenneti and içinde talip olan kevsere
Mevtü hayat elinde ol velii mutlakın
Mürdeler ihya olur kum deyicek makbere
Cennetü duzah anın emrine fermanberi
Eyleye taksim o dem hâkim olup mahşere
Tâ ki çıkar nisbeti silsilei ahdimiz
Âli Aliden hemin Hazreti Peygambere
Mürşidimiz Muhammet rehberimizdir Ali
Aşık olan can verir mürşit ile rehbere
İki cihanda ebet kaygu çeker mi dahi
Sen ki şâfi’ olasın Hilmî gibi kemtere

 

 

 

Bektaşilik Tarihi

İstanbuldaki

Bektaşi tekkeleri

 

 

 

 

 

 

 

 

1925’te 677 sayılı yasa ile tekke ve zaviyeler kapatıldığı döneme kadarki, İstanbul Bektaşi tekkelerinin sayısı konusunda farklı rakamlar verilmektedir. 9, 10, 12. 13 veya 14 gibi..

 

II. Mahmud döneminde bir çok Bektaşi öldürülmüş, bir çok Bektaşi tekkesi yıkılmış, bazıları Nakşi tekkesine çevrilmiştir. II.Mahmud döneminde Bektaşilere yapılan kıyım ve Bektaşilikle ilgili zaten çok az olan vesikaların yakılması ve ortadan kaldırılması çok önemli bir tarih kıyımını da beraberinde getirmiştir.


Kaygusuz Abdal


Alâiye Beyi Hüsameddin Mahmud’un oğlu Kaygusuz Abdal‘ın asıl adı Alaaddin Gaybi’dir.

 

İyi bir öğ­renim görmüş, genç yaşta Abdal Musa’ya derviş olarak Kaygusuz adını almıştır.

 

Derebeyi oğulluğundan istifa ederek, dervişlik hırkasını giyen

Gaybi'nin hakikatin peşinde olduğu ve bunu da Mürşidinde bulduğunu anlatan Bektaşi Menkıbesine göre ;

 

“Teke (Antalya) ilinin Alaiye (Alanya) sancak beyinin oğlu Gaybi Bey, 18 yaşındayken arkadaşları ile ava çıkar. Avlanırken tepe üzerinde bir ahu(ceylan) görür beyzade. O esnada ahu onun önüne çıkagelir. Gaybi Bey onu görünce hemen bir ok çıkarıp, ahuya fırlatır. Kirişten çıkan ok ahunun sol koltuğunun altına saplanır fakat ahu yıkılmaz, sıçrayıp kaçar. Gaybi bey de ardına düşer.


Pir-i Sani

Pir Balım Sultan


1500  yılı civarlarında içinde posta oturmuştur. Yol içinde yaptığı hizmetlerden dolayı Pir sani (ikinci pir) adıyla adılır. ( Bektaşiler içinde zaman zaman üçüncü pir (pir-i salis) adıyla ortaya çıkan, şahıslar olduysada bunun gerçekle bir alakası yoktur).

 

Tarikatın kurumsal bir yapıya kavuşması Balım Sultan zamanında olmuştur. Bektaşiligin temel taşı olan erkanname Balım Sultan tarafından şekillendirilmiştir. Çeşitli kaidelerin konulması, ve yine mücerred makamının kurulması ve bu makama girilirken kulağa takılan Mengüş adındaki küpenin kullanımı da Balım Sultan zamanında olmuştur.

 

 

 


Yakın Tarihimizden
bir Bektaşi:
Namık Kemal

Namık Kemal, Magosa’da sürgün olarak bulunduğu dönemde

Lefkoşe’de bulunan halk arasında “Kara Donlu Can Baba” tekkesi adı ile anılan tekkede Bektaşi tarikatına intisab etmiştir.

 

Türkiye'de, ülkenin sosyal ve kültürel gelişmesinde bir rol oynamış yazarlar arasında, Namık Kemal, en önemli kişi olarak görülmüştür; ona modern Türk edebiyatının babası diye bakılır.


Site en iyi Firefox tarayıcı ile görüntülenebilmektedir.

site © 2006-2009 Bektasi.net - Bektasi.info ©- Her Hakkı Saklıdır - Bu sitede yazılanlar bilgi amaçlıdır.

Bu Sitenin ve yazarının Bektaşilik ile organik bir bağı bulunmamaktadır.

Sitede hazırlanması esnasında var ise gözden kaçan eksik, yanlış bilgiler ve hatalar Bektaşilige mal edilmemelidir.

Aldığımız Feyz ile Tarikat-ı Bektaşi'ye hakkında bilgi veren İnternet Sitesini Derlemek Cürretinde Bulunduk.

Eksiklerimizin Tamamlanmasını Hatalarımızın Af 'fını Hak Erenlerden Niyaz Ederiz.